SAĞLIK MEMURLARININ AİLE HEKİMLİĞİNE KARŞI MANİFESTOSU
AİLE HEKİMLİĞİ MODELİNE KARŞIYIZ.
Sağlık Memuru, Ebe, Hemşire unvanımın yok sayılıp “Aile Sağlığı Elemanı” olarak adlandırılmak istemiyorum. Bu unvanlardan rahatsızlık duyan personel var da ondan mı bu şekilde bir ifade kullanıyorsunuz? Aile Sağlığı Elemanı telaffuzundan dolayı bir süre sonra yalnızca vasıfsızlık nitelemesi olan eleman şeklinde unvan olarak alnıma yapıştırılacaktır. Aile sağlığı elemanı değil, AİLE SAĞLIĞI MERKEZİNDE GÖREV YAPAN SAĞLIK MEMURU, EBE, HEMŞİRE olarak ifade edilmek istiyorum.
Ülkemizde kurulmaya çalışılan Aile Hekimliği sistemi yalnızca Pratisyen Tabiplere nasıl daha fazla ücret veririz mantığından ortaya çıkmış bir model şeklindedir. Pilot uygulama ile ilgili kanunun 3. maddesinde belirtilen “en yüksek brüt sözleşme ücretinin aile hekimi için (6) katını, aile sağlığı elemanı için (1,5) katını aşmamak üzere tespit edilecek tutar” ın mantığı başka bir şekilde izah edilemez. EMEĞİN SÖMÜRÜSÜNÜN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ.
Ülkemin şartlarına göre geliştirilmiş olan sağlık örgütlenmesinin bir kalemde ortadan kaldırılmasına, mevcut altyapısının, bugüne kadar kazanılan deneyimin düzeltilemeyecek bir hale getirilmesi kabul edilemez. Ülkemizin şartlarına uygun olarak gerçekleştirilen sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesinin ortadan kaldırılması ülkemin sağlık düzeyinin düşmesine yol açacaktır. Sağlık Ocaklarının kaldırılmadan daha da modernleştirilmesi aile hekimliği modelinden daha iyi sonuçlar verecektir. Aksi takdirde anne, çocuk ölümleri hızla artacak, koruyucu sağlık hizmetleri sunumundaki eksiklikten dolayı hastalar artacak tedavi maliyetleri çoğalacaktır. Bunlar hiçbir şekilde tasvip edilemez.
Dünya Bankası’nın 2004 yılında Türkiye ile ilgili sağlık raporunda; “Aile hekimliği Türkiye’de birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin en önemli adımıdır.” ibaresi bulunmaktadır. Anayasamızda ifadesini bulan sosyal devlet ilkesi gereğince Milli Eğitim, Milli Güvenlik ve Sağlık Hizmetleri stratejik hizmetlerdir. Özelleştirilmesi kamunun genel menfaatlerine aykırıdır. ÜLKEMİN İNSANLARININ EN TABİİ HAKKI OLAN TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ ÖZELLEŞTİRİLEMEZ.
Hastanelerde yığılmanın önlenmesi için Aile Hekimliği modeli getirilmeye çalışılıyorsa bu yığılmaların sebebi vatandaşlar, hastaneler ve mevcut sistem değildir. Basamak modelini Aile Hekimliği modelinde kabul eden ama mevcut olan sistemde bulunmasına rağmen uygulatmayan hükümetler suçludur.
Birinci Basamak Sağlık kurumlarında görev yaparken Aile Hekimliği modeline geçilmesi suretiyle iş güvencesi bir süre sonra ortadan kaldırılacaktır. Bütün sağlık çalışanları sözleşmeli hale getirilecektir. Kadrolu olarak görev yapan personelin mevcut halini devlete yük olarak gören zihniyet Dünya Bankası destekli aile hekimliği projesindeki kredileri ulufe dağıtır gibi dağıtmaktadır. ÜLKEMİN HER TÜRLÜ KAYNAĞININ HOYRATÇA DAĞITILMASINA KARŞIYIZ.
Aile Hekimliği Modeli ile Tabipler Dükkan sahibi esnaf, hastalar müşteri, Sağlık Memuru, Ebe, Hemşire de eleman olacaktır. İşyerlerinde temel yaklaşım daha fazla kar etmek üzerine kurulacağı için sağlık hizmeti sunumu vahşi kapitalist piyasa şartlarının insafına terk edilecektir. Sağlık gibi mahremiyeti olan temel insan hakkı olan bir hizmeti ticari meta haline dönüştürmek bu toplumun ahlakına ve örfüne de aykırıdır.
Ülkemizde özellikle ilaç firmalarının promosyonları doğrultusunda bazı tabiplerin reçete yazdıkları bilinmekte ve Sağlık Bakanlığınca defaatle yayımlanan genelgelerde sağlık kurum ve kuruluşlarına mesai saatleri içerisinde ilaç mümessillerinin alınmasının önüne geçilmektedir. AİLE HEKİMLİĞİ MODELİYLE İLAÇ MÜMESSİLLERİ AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNİN DEMİRBAŞLARI OLACAKLARDIR. Bu şekilde ilaç kullanımı artacağından maliyetler de artacaktır.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı ve Düşüncelerinizi bizimle paylaşın.